30 Aralık 2018 Pazar

TÜRKİYE TELEVİZYONUNUN DEĞİŞİMİ


Etkili bir toplumsal iletişim aracı olma özelliği taşıyan televizyon, günümüzde ilgi sınırlarını toplumsalın ötesine genişleterek "küreselleşme" olgusunun uluslararası taşıyıcısı / yayıcısı konumuna ulaşmıştır.

Kurumsal ve yapısal dönüşümü hedeflemiş olan birçok yenilik, insanlık tarihinin son üç yüz yılında ortaya çıkmıştır. Tarihsel bir kırılma ve toplumsal bir alt-üst oluşa neden olan bu yeniliklerden biri de, insanın teknolojiyi keşfetmesidir. Teknoloji geçmişten günümüze hızla ilerlemeler kaydetti ve hayatımızın hemen hemen her alanına yayıldı. Bu durum hayat koşullarının, yaşam tarzlarının ve alışkanlıklarının değişmesinde de önemli rol oynadı. Bugün teknoloji ile tanıştığımız ilk  zamana baktığımızda her şeyin daha hızlı yol aldığını ve bizim bir çok alışkanlığımızın da buna göre şekillendiğini görüyoruz. Bu durum toplumsal yapının ve düşüncelerinin de üzerinde etkin bir rol oynadı. Teknoloji, toplumun bakış açısını da toplumun yapısını da teknoloji çağına göre şekillendirmeye başladı. Gerçekleşen bu yeniliklerle Türkiye televizyonu da büyük bir değişime uğradı. Peki , nedir bu değişimler? Neleri değiştirdi hayatımızda ya da toplumumuzda?  TRT’de yetişmiş ve bugüne gelmiş Çiğdem Tunç ve Korhan Abay’a Türkiye Televizyonunun değişiminin sebeplerini sorduk.


TRT hayatınız ne zaman ve nasıl başladı?
 Tiyatrocuydum ben. Tiyatro yapıyordum. Televizyondaki arkadaşlarımıza da skeçler filan çekiyorduk. İlk televizyon hayatımız öyle başladı. Domates güzeli diye skeçler çektik Ayşen Guruda ile birlikte. Bunlar çok popüler oldu komedi olduğu için ondan sonra da sunucu olmak istediğimi fark ettim ve bir programda sunuculuğa başladım sonrasında başka programlardan da teklif aldım ve böylece yürüdüm gittim zaten.

Kariyer hayatınıza TRT’nin özel bir katkısı olduğunu düşüyor musunuz?
      O dönemde TRT’den başka bir kanal yoktu. İzlediğim bu yolun başlangıcıydı sadece. Eleştirdiğimizde olurdu ama şimdi ki zamana bakarsak o zaman baya bir devlet kurumuymuş.

TRT sizin için ne ifade ediyor?
     Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu.

Eski dönem ile yeni dönemi kıyaslayacak olursak TV değişime uğradı mı? Nedir bu değişimler?
    Dünyada her an  her şey değişiyor. TRT de çok değişti tabi. Bizim zamanımızda TRT ile ilişkilerimizin yoğun olduğu dönemlerde hiçbir şekilde politik değildi. Politikanın ufak tefek etkileri her zaman olur elbette. Önemli bir kitle iletişim aracına bütün iktidarlar bir şekilde girip kendi lehlerine, kendi mesajlarını vermek için kullanmak isterler. Bugün ise artık tamamen iktidarın kontrolünde ve tamamen iktidarın borazanını çalan tarafsızlığını ve saygınlığını yitirmiş bir kurum halinde.

Eski dönem sunucu, yapımcı ve programcıları ile yeni dönem sunucu, yapımcı ve programcıları arasında fark mıdır?
   Fark elbette var. Dediğim gibi her şey değişiyor ve bunlarda değişti. Öncelikle şimdiki zamanın teknikleri başka yani teknik donanımlar çok farklı. Bizim dönemimizde teknik olanaklarımız daha sınırlıydı dolayısıyla sunucu olsun oyuncu olsun ağırlıkla  insan yeteneğine daha fazla ağırlık verilirdi. Şimdi biraz daha farklı.  Birçok şey çok daha kolay ve hızlı oluyor. Eskiden çok daha ciddi çalışmalar yapmak gerekirdi. Biraz daha emek vermek gerekirdi. Şimdide emek veriliyor ama bazı şeyler çok daha kolay. Değişen teknoloji ve değişen dünya ile insanlar tüm imkanları sınırsızca kullanıyorlar.


Türkiye’ de özel kanallar ile birlikte programlar ve izleyiciler nasıl değişime uğradı ?
-       Popülist bir değişime uğradı. Özel televizyonlar doğal olarak biraz daha reyting bağımlısı ve reklam bağımlısı. Kanallar reklam almak zorunda çünkü  para kazanmak zorunda. Elektrik paralarından, televizyonlardaki satışlarda bandrol ücretlerinden payları olmadığı için tabi halkın daha çok seyredeceği, reklam verenlerinde reklamlarını göstermek isteyeceği bir mecra haline dönüşmek zorundaydılar. Dolayısıyla halkın daha çok beğeneceği popülist diyebileceğimiz kaliteden ödün veren hem söylem olarak hem içerik olarak bir anlamda sanatsal ve estetik kanallardan bağımsız yeni bir üslup geliştirmek zorunda kaldılar. Bu da doğal tabi çünkü devlet televizyonu olunca reklam gelse de olur gelmese de olur. Onun için daha istenilen kaliteli programlar vardı. Mesela bizim zamanımızda Kaptan Kusto belgeseli vardı. İnsanlar her hafta bunları seyrederdi ve çok şey öğrenirdi. Başka kanal seçeneği de yoktu. Oda güzel bir programdı. Seyrettiriyordu kendini. Televizyonda tiyatro diye bir şey vardı. Bizim daha önce oynadığımız oyunları çekerlerdi. Kültürel ve sanatsal açıdan daha kaliteliydi.

Günümüzde bir çok program yapılıyor ve bu programlardan bazıları çok eleştiri alıyor. Eleştirilmesine rağmen aynı zamanda çokta izleniyor. Bunun sebebi nedir?
-     Eleştirenler ile izleyenler aynı değil aslında ama arada istisna bir kitlede yok değil. Ben daha önce hiç izlemedim. Merak bile etmedim o yüzden net bir şey söyleyemem.

Günümüzde yapılan programlar eski dönem izleyici kitlesinin tercihlerini değiştirdi mi?
-       Dediğim gibi dünya değişiyor, şartlar değişiyor ve elbette tercihler de değişiyor. Elbette değişti. Tabi eski programlar, dizleri veya belgeselleri izleyen de var. Ama bu soruya verilebileceğim cevapta başka seçenekleri olmayışı olur sanırım. İzleyecek başka bir şey olmayınca elde olan izleniyor ve buda tercihlerin değişmesine sebep oluyor. Kimi insan da benim gibi tamamen televizyondan kopuyor. Ulusal kanalları ben hiç seyretmiyorum. Ofisimde genelde haber kanalları ve belgeseller açıktır. Ama belgesel kanalları da maalesef o kadar kötü bir hale geldi ki onlarda aynı popülizmi yapıyorlar. Eskiden bilgilendirici veya tarihsel açıdan öğretici birçok şey olurdu ama artık maalesef farklı bir boyuta geçildi ve belki de hiç izlenmeyecek şeylerin belgeselleri yapılır oldu. Mesela History Channel dünya tarihine bakardı ama artık bu özelliğini yitirmeye başladı.


TRT hayatınız ne zaman ve nasıl başladı?
-    Tiyatrocuydum ben. Tiyatro yapıyordum. Televizyondaki arkadaşlarımıza da skeçler filan çekiyorduk. İlk televizyon hayatımız öyle başladı. Domates güzeli diye skeçler çektik Ayşen Guruda ile birlikte. Bunlar çok popüler oldu komedi olduğu için ondan sonra da sunucu olmak istediğimi fark ettim ve bir programda sunuculuğa başladım sonrasında başka programlardan da teklif aldım ve böylece yürüdüm gittim zaten.

Kariyer hayatınıza TRT’nin özel bir katkısı olduğunu düşüyor musunuz?
-   O dönemde TRT’den başka bir kanal yoktu. İzlediğim bu yolun başlangıcıydı sadece. Eleştirdiğimizde olurdu ama şimdi ki zamana bakarsak o zaman baya bir devlet kurumuymuş.


TRT sizin için ne ifade ediyor?
     Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu.

Eski dönem ile yeni dönemi kıyaslayacak olursak TV değişime uğradı mı? Nedir bu değişimler?
-     Dünyada her an  her şey değişiyor. TRT de çok değişti tabi. Bizim zamanımızda TRT ile ilişkilerimizin yoğun olduğu dönemlerde hiçbir şekilde politik değildi. Politikanın ufak tefek etkileri her zaman olur elbette. Önemli bir kitle iletişim aracına bütün iktidarlar bir şekilde girip kendi lehlerine, kendi mesajlarını vermek için kullanmak isterler. Bugün ise artık tamamen iktidarın kontrolünde ve tamamen iktidarın borazanını çalan tarafsızlığını ve saygınlığını yitirmiş bir kurum halinde.

Eski dönem sunucu, yapımcı ve programcıları ile yeni dönem sunucu, yapımcı ve programcıları arasında fark mıdır?
 Fark elbette var. Dediğim gibi her şey değişiyor ve bunlarda değişti. Öncelikle şimdiki zamanın teknikleri başka yani teknik donanımlar çok farklı. Bizim dönemimizde teknik olanaklarımız daha sınırlıydı dolayısıyla sunucu olsun oyuncu olsun ağırlıkla  insan yeteneğine daha fazla ağırlık verilirdi. Şimdi biraz daha farklı.  Birçok şey çok daha kolay ve hızlı oluyor. Eskiden çok daha ciddi çalışmalar yapmak gerekirdi. Biraz daha emek vermek gerekirdi. Şimdide emek veriliyor ama bazı şeyler çok daha kolay. Değişen teknoloji ve değişen dünya ile insanlar tüm imkanları sınırsızca kullanıyorlar.

Türkiye’ de özel kanallar ile birlikte programlar ve izleyiciler nasıl değişime uğradı ?
-          Popülist bir değişime uğradı. Özel televizyonlar doğal olarak biraz daha reyting bağımlısı ve reklam bağımlısı. Kanallar reklam almak zorunda çünkü  para kazanmak zorunda. Elektrik paralarından, televizyonlardaki satışlarda bandrol ücretlerinden payları olmadığı için tabi halkın daha çok seyredeceği, reklam verenlerinde reklamlarını göstermek isteyeceği bir mecra haline dönüşmek zorundaydılar. Dolayısıyla halkın daha çok beğeneceği popülist diyebileceğimiz kaliteden ödün veren hem söylem olarak hem içerik olarak bir anlamda sanatsal ve estetik kanallardan bağımsız yeni bir üslup geliştirmek zorunda kaldılar. Bu da doğal tabi çünkü devlet televizyonu olunca reklam gelse de olur gelmese de olur. Onun için daha istenilen kaliteli programlar vardı. Mesela bizim zamanımızda Kaptan Kusto belgeseli vardı. İnsanlar her hafta bunları seyrederdi ve çok şey öğrenirdi. Başka kanal seçeneği de yoktu. Oda güzel bir programdı. Seyrettiriyordu kendini. Televizyonda tiyatro diye bir şey vardı. Bizim daha önce oynadığımız oyunları çekerlerdi. Kültürel ve sanatsal açıdan daha kaliteliydi.

Günümüzde bir çok program yapılıyor ve bu programlardan bazıları çok eleştiri alıyor. Eleştirilmesine rağmen aynı zamanda çokta izleniyor. Bunun sebebi nedir?
  Eleştirenler ile izleyenler aynı değil aslında ama arada istisna bir kitlede yok değil. Ben daha önce hiç izlemedim. Merak bile etmedim o yüzden net bir şey söyleyemem.

Günümüzde yapılan programlar eski dönem izleyici kitlesinin tercihlerini değiştirdi mi?
-          Dediğim gibi dünya değişiyor, şartlar değişiyor ve elbette tercihler de değişiyor. Elbette değişti. Tabi eski programlar, dizleri veya belgeselleri izleyen de var. Ama bu soruya verilebileceğim cevapta başka seçenekleri olmayışı olur sanırım. İzleyecek başka bir şey olmayınca elde olan izleniyor ve buda tercihlerin değişmesine sebep oluyor. Kimi insan da benim gibi tamamen televizyondan kopuyor. Ulusal kanalları ben hiç seyretmiyorum. Ofisimde genelde haber kanalları ve belgeseller açıktır. Ama belgesel kanalları da maalesef o kadar kötü bir hale geldi ki onlarda aynı popülizmi yapıyorlar. Eskiden bilgilendirici veya tarihsel açıdan öğretici birçok şey olurdu ama artık maalesef farklı bir boyuta geçildi ve belki de hiç izlenmeyecek şeylerin belgeselleri yapılır oldu. Mesela History Channel dünya tarihine bakardı ama artık bu özelliğini yitirmeye başladı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.